Kemoterapi ve fermente ürün tüketimi - Doğal Maya

Kemoterapi ve fermente ürün tüketimi

Kemoterapi ve fermente ürün tüketimi




Ürün Detay

Kemoterapi görüyorsanız ya da kemoterapi gören bir yakınınız varsa; ev yapımı yoğurt, kefir, fermente doğal ekmek tüketin. Tüketilmesini ısrarla tavsiye edin.

Kemoterapi gören bir tanıdığım için kefir mayası yollamıştım. Kemoterapiden sonra oluşan mide bulantısı ve ishal için iyi geleceğini tahmin ediyordum, ama yine de araştırdım. Elbette doktoruna da bilgi vermesini istedim. Sonuçta ben bir tıp doktoru değilim ya da beslenme uzmanı. Ciddi hastalıkları olan ve ciddi ilaçlar alan kişilerin doktorlarıyla yakın iletişimde olması gerektiğini, yediğini içtiğini dahi danışması gerektiğini de çok iyi biliyorum.

Araştırırken son çalışmalarda kemoterapi/radyo terapi gören pek çok hastada probiyotik ve prebiyotik gıdaların kullanımının tavsiye edildiğini okudum. Bu hastalarda probiyotik ürünlerin mide bağırsak problemlerini azalttığı ve ishalin önlenmesinde yardımcı olduğu belirtilmiş. Bu konu beni pek şaşırtmadı. Antibiyotik kullanımından kaynaklanan bağırsak problemlerinde yıllardır probiyotik gıdalar önleyici ve tedaviye yardımcı olarak zaten kullanılıyor. Kemoterapide de yararlı olabileceği ortada.

Bu konuda beni şaşırtan başka araştırma sonuçları oldu. Bu araştırmalardan biri 2013 Kasımında Journal of Science dergisinde yayınlanan Institute Gustav Roussy, Inserm, Intitute Pasteur ve INRA ortak çalışması. Bu çalışmada araştırmacılar, sürpriz bir sonuç elde etmişler. Araştırma sırasında uzmanlar kemoterapinin bağırsakların sızdırmazlığına zarar verdiğini ve bağırsak florasındaki dost bakterileri rahatsız ettiklerini görmüşler. Rahatsız olan bu bakteriler de bağırsaklardan çıkarak kana karışıyor ya da lenf bezlerine yerleşmeye çalışıyorlarmış. Bu bakterilerin bağırsak dışına çıkışı ise vücudun bağışıklık sistemini uyarıp alarma geçiyormuş. Yani vücut kendi bakterilerine karşı savaşırken aslında kanserle mücadeleye girişiyor. Böylece bağışıklık sistemi tümörle daha bir etkin savaşıyor.

Fare deneylerinde de bu konuyu ispatlayan uzmanlar, bağırsaklardan bakteri geçişinin baskılandığında kemoterapi etkinliğinin de azaldığını görmüşler ve kemoterapi tedavisi sırasında probiyotik gıda alımının desteklenmesi sonucuna ulaşmışlar.

Başka bir araştırma ise Journal Nature dergisinde yayınlanan Michigan Üniversitesine ait. Bu çalışmaya göre Rspo 1 veya R-spondon1 denilen madde kendi bağırsak duvarlarımızda kök hücre  üretimini arttırıyor ve bu kök hücreler de birer yeni doku üretim makineleri olarak çalışarak kemoterapinin veya diğer zehirli ciddi ilaçların verdiği zarardan daha hızlı vücudun yenilenmesini sağlıyor. Yani kök hücreler o kadar hızlı yeni dokular üretiyor ki ilaçlar zehirli etkileriyle doku veya organları yıkamadan vücut kendini tamir etmiş oluyor. Fakat burada ki problem şu Rspo 1 ‘in bir tek dozu $50.000 civarında.

Oysa probiyotikler bu parayı ödemeden vücudun kendisini tamir etmesine yardımcı oluyor. Düzgün bir bağırsak florasına sahip kişilerin vücutları her 4-5 günde bir R-spondon 1 zaten üretmekte. Bağırsaklarımızda ki epithelial hücreler bunun üretiminden sorumlu. Elbette iyi probiyotiklerden, düzgün bir mikrobial floradan uzakta, bağırsaklarımızdaki hücreler görevlerini yapamaz.

Bizim birey olarak sorumluluğumuz, vücudumuza kendini iyileştirebilmesi için gerekli doğal, düzgün, temiz besinleri sağlayabilmek. Rafine şeker, yüksek karbonhidrat, paketlenmiş gıdalardan uzak durarak probiyotik ve fermente gıdalarla takviye edilmiş bir diyetle, hücrelerimiz kendini yenileyebilecek ve hastalıklarla daha etkin mücadele edebilecektir. Bu hem en ucuz, hem de hiç yan etkisi olmayan tek yöntem. Doğal ve kaliteli ürünlerin pahalı olduğundan yakınanlara ise, hastane ve tedavi masraflarını, tek bir doz Rspo1 bedelini üstüne bir de çekilen eziyetleri hatırlatmakta yarar görüyorum.

Sağlıkla kalın.