Rafine Tuz Kullanmazsak İyot Meselesini Nasıl Çözeriz?
Ürün Detay
İyot doğada da az bulunan, vücudumuz açısından çok önemli bir element. Toprak ve suda bulunur ve dağlık ve erozyona uğrayan topraklarda oldukça azalır. Maalesef ülkemiz toprakları da bu sebeple iyot açısından fakirdir.
Vücudumuzda iyot en çok tiroid bezinde bulunur ve tiroid hormonlarının yapımında kullanılır. Bu hormonlarda vücudun normal büyümesi, zihinsel gelişmesi ve vücut ısısının korunması açısından önemlidir. İyot eksikliği hem çocuklar hem de yetişkinler açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Guatr gibi, hipotroidi gibi.
Ülkemizde devlet politikası olarak rafine tuzlara iyot ilave edilerek iyot eksikliği önlenmeye çalışılmaktadır. Ancak tuzlara iyot ilavesi çok iyi denetlenip her aşaması kontrol edilmesi gereken bir işlemdir. Çünkü iyot eksikliği hipotiroidi yaparken fazlalığı da hipertiroidi yapar. Yani hem eksikliği hem de fazlalığı ciddi rahatsızlıklara sebep olur.
Üstelik rafine tuzun zararları konusunda yazdığım yazıda detaylı bir şekilde anlattığım gibi, tuzlar rafine edilirken içine akışkanlık kazansın, topaklanmasın, nemlenip katılaşmasın diye bir yığın ağartıcılar, katkılar, kimyasallar hatta alüminyum silikat bile konuyor. Ardında da masum ve gerekli iyot ilave ediliyor. PEKİİİİ BİZİM İÇİN FAYDALI İYOTU ALACAĞIZ DİYE BİR YIĞIN KİMYASALI DA TÜKETMEK ZORUNDA MIYIZ? Başka türlü de yazayım Guatr’dan kaçayım derken Alzheimer olma riski mi alalım? Ne yapalım?
Bir de iyotun market raflarında tuzlar beklerken ışık altında uçup gittiği yolunda bir iddia var. Üstelik bu şekilde uçmasa bile siz şayet tuzun paketini açıp cam tuzluğa koyup bırakıyorsanız geçmiş olsun. İyotun fayda sağlaması için koyu renkli hava almaz ışık almaz kaplarda, tuzluklarda saklanması gerekiyor. Yani uçup gitme olasılığı olan ama bizim için çok değerli iyot bir tarafta, kalıcı aynı zamanda da çok toksik kimyasallar öte yanda. İşte rafine tuzun hikayesi.
Ben acaba iyotu vücut doğal yollarla karşılayamaz mı diye araştırmaya başladım. Topladığım tüm bilgileri aşağıda sıralayacağım ama baştan söyleyeyim ki gene konu dönüp dolaşıp sağlıklı, dengeli ve doğal beslenmede bitiyor. Rafine, endüstriyel, işlenmiş, paketlenmiş gıdalardan uzaklaşabildiğimiz organik, doğal ve çok çeşitli beslendiğimiz sürece tıpkı tüm vitamin ve minerallerden olduğu gibi iyottan da eksik kalmıyoruz.
Günlük İyot İhtiyacı
0-6 ay bebeklerde 110 mikrogram
7-12 aylık bebeklerde 130 mikrogram
1-8 yaş çocuklarda 90 mikrogram
9-13 yaş çocuklarda 120
13 yaş ve üzeri gençlerde ve yetişkinlerde 150 mikrogram
Hamile ve emziren annelerde 220-290 mikrogram
Besinlerdeki İyot Oranları
İnek Sütü 200ml 30-65 mikrogram
Yoğurt 150 mg 50-100 mikrogram
Kefir 200 ml 50-100 mikrogram
Yumurta 1 adet 20 mikrogram
Peynir 40 gr. 15 mikrogram
Yağlı Balık 100 gr. 50-115 mikrogram
Kabuklu Deniz Ürün. 100 gr. 90 mikrogram
Et 100 gr. 10 mikrogram
Tavuk 100 gr. 10 mikrogram
Ekmek 1 dilim 5 mikrogram
Sebze Meyve 100 gr. 3 mikrogram
En çok iyot balık ve deniz ürünlerinde var haftada iki kez balık yenmesi iyot açısından dengeli bir beslenme için çok önemli. Balık zaten başlı başına dengeli beslenme için çok önemli. Ayrıca yoğurt, kefir, yumurta da zengin iyot kaynakları. Burada yalnız yoğurt, kefir derken ev yapımı, doğal mayalı olanlardan bahsettiğimizi söylememe gerek yok herhalde. Burada iş yine annelere düşüyor. Biraz zorlanıp yoğurdumuzu kefirimizi evde kendimiz yapmamız lazım. Üstelik olabildiğince serbest gezinen doğal yemlerle beslenen tavukların yumurtalarını tercih etmeliyiz. Sebze meyve alırken de hep aynı yörenin değil her seferinde farklı bölgelerin ürünlerinden alalım ki değişik iyot düzeylerinden faydalanabilelim.
Bu arada belirtmeden geçmeyelim kara lahana, brüksel lahanası, şalgam, turp gibi sebzeler ayrıca iyot tüketen sebzelermiş. Doğu Karadeniz’de guatr hastalığının nispeten daha fazla görülmesi hem bölge toprağının dağlık ve yağışlı olması sebebiyle iyottan fakir olması hem de kara lahananın bolca tüketilmesiymiş.
Şöyle kabaca bir hesap yaptım kızım sabahları genelde bir bardak muzlu kefir içer bir yumurta yanında da bir dilim ekşi mayalı tam buğday ekmeği yer. Zaten hepsindeki iyot miktarı nerdeyse günlük ihtiyacını karşılıyor. Hatta akşamları da ilaveten bir kase yoğurt yediğine göre endişelenmeme gerek yok.
Ben yine de birde doktorunun görüşünü alayım dedim. Sordum “Doğduğundan beri kızım için ben hiç iyotlu tuz kullanmadım acaba iyot eksikliği olur mu “diye. Hiç endişelenmedi. “Hasta olup geldiğinizde kan tahlili yaparsak hatırlat bir de tiroitlere bakalım” dedi. İşte bu kadar. Çocuklarımızda kendimizde iyot eksikliği olur mu diye çok endişeleniyorsak gider bir troid düzeyine baktırırız. Risk var diye ha bire kimyasal mı alalım? O kimyasalların vücudumuza yaptıklarına bir baktırabiliyor muyuz?
