Ekmek ve İnsan - Doğal Maya

Ekmek ve İnsan

Ekmek ve İnsan




Ürün Detay

Ekmek, dünyanın pek çok ülkesinde ana besin maddesidir. Buğdayın arkeolojik araştırmalarda 8000 bin yıl önce var olduğu bilinmektedir. En eski olarak bilinen değirmen taşı ise 7500 yaşındadır.

Ülkemizde ekmek tüketimi günlük kişi başı 400 gr dır. Bu miktar ekonomik gücü düşük yerlerde daha fazladır.

Un, su, tuz ve maya kullanılarak yapılan geleneksel ekmek üretimi, endüstriyel üretimde para kazanmanın öne çıktığı, insan sağlığının düşünülmediği bir ticari alana dönüşmüştür.

 

Geleneksel olarak üretilen ekmeklerin beslenmedeki yeri insan sağlığı için önemlidir. Doğal yani hiçbir yapay katkı maddesinin bulunmadığı tam buğday unundan yapılan ekmekte, yapım aşamasında fermentasyon sırasında oluşan prebiyotikler bağışıklık sistemini güçlendirmektedirler. Yine tam bugday unu ile yapılan geleneksel ekmek içerdiği lifler, kompleks karbonhidratlar, trifruktozan ve stanol sayesinde anti ditabetik ve antikolesterol etkilidir. Tam buğday ekmeğinde bulunan Tokoferoller, karotenoidler, fitik asit, glutatyon, L-sistein, tokotrienoller ve ferulik asit sayesinde antioksidan etki, içerdiği proteaz inhibitörleri, L-sistein, doymamış yağ asitleri, sterol ve stanoller ve saponinler ise antikanserojen etki göstermektedirler. Yine bünyesinde bulunan Glukofruktozanlar ve inülin bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır.

 

Doğal koruyucu madde olarak tuz, şeker, sirke, baharat tarih boyunca kullanılmıştır. Eski çağlardan beri ekmeğin kurutularak uzun süre bozulmadan saklanabildiği bilinmektedir. Anadolu da bazı yörelerimizde yufka tarzında yapılıp kurutularak tüketiminin uzun süre yapılabildiği ekmek çeşitlerimiz mevcuttur.

Bugün ise doğal koruyucular yerine suni koruyucular kullanılmaktadır. Kullanılan suni koruyucuların bazıları toksik, bazıları ise sağlığımızı tehdit eden potansiyel tehlikedir. Yapılan çalışmalarda nitratlar, benzoatlar, sülfitler, sorbatlar, parabenler, formaldehit, BHT, BHA ve bazı yapay koruyucularının hipersensitivite, allerji, astım, hiperaktivite, nörolojik bozukluklar ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına sebep oldukları ortaya konulmuştur.

Ülkemizde ekmek yapımında bilinçsizce kullanılan ve denetimi yapılmayan koruyucuların halk sağlığını ciddi olarak tehdit ettiği ortadadır. Satılan ekmeklerin çok azı hariç neredeyse tamamında yapay olarak üretilen kimyasal katkı maddeleri kullanılmaktadır.  Yapay koruyucular ekmeğin raf ömrünü uzatmakta, bozulmasını önlemekte, nitrit nitrat, benzoatlar ve sülfür dioksit gibi antimikrobiyaller bakterilerin maya ve küflerin üremelerini durdurmakta veya yavaşlatmaktadırlar. Bulylat hydroxy toluene (BHT), butylate hydroxy anisole (BHA), ve propyl gallate katı ve sıvı yağların yıkımlanmalarını yavaşlatmakta veya durdurmaktadırlar. Sitrik asit ve erythorbic asit gibi enzimatik koruyucular gıda maddelerinin olgunlaşmalarını durdurmaktadırlar.

Düzenli olarak tüketilen tam buğday unu veya tahıl unundan yapılmış lifli doğal ekmeklerin kolon ve rektum kanserlerini, kalp damar hastalıklarını, şeker hastalığını ve yüksek tansiyon riskini azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Her gün tükettiğimiz ekmekte kullanılan yapay kimyasal koruyucuların kullanımına son verilip tam buğday veya hububat unları, su, maya ve tuz kullanılarak yapılan ekmeklerin tüketilmesi sağlıklı nesiller için vazgeçilmezdir.