Bayat Ekmekten Ekmek Kadayıfı - Doğal Maya

Bayat Ekmekten Ekmek Kadayıfı

Bayat Ekmekten Ekmek Kadayıfı




Ürün Detay

Biz küçükken ekmek yere düşerse alır öper alnımıza koyardık. Ekmek kutsaldı yerde kalmazdı. Kültürümüze, içimize öyle derinden işlemiş ki ekmek, pek çok atasözümüzde deyimde başkahraman olmuş. “Ekmek aslanın ağzında”, “Ekmek parası”, “Ekmek istemez su istemez” bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Hepsinde yiyecekle, varlıkla, yaşamakla özdeşleştirilmiş ekmek. Ben Anneannemden, sonrada uzunca bir dönem Annemden önce ekmeğe sonra tüm yiyeceklere saygı göstermeyi, onları atmadan, bozmadan, dökmeden tüketmeyi gördüm.

Sonraları Annem ardından bizler biraz da imkanlarımızdaki artışla ve maalesef ters orantılı olarak da zamanlarımızdaki daralışla daha çok israf eder, daha çok atar olduk, hem ekmekleri hem de diğer yiyecekleri.

Şimdi size TMO(Toprak Mahsülleri Ofisi)’nun resmi sayfasından aldığım birkaç rakamdan bahsetmek istiyorum:

Geçtiğimiz 2014 yılında günde israf edilen ekmek adeti 6 milyon. HER GÜN atılan 6 milyon adet ekmekle 4,7 milyon insanın günlük ekmek ihtiyacı karşılanabilmekte. Yani paralar sürekli çöpe atılıyor. İster aile bütçenizi düşünün ister daha geniş boyutta devlet ekonomisini israf belimizi büküyor.

Ayrıca israf edilen ekmeklerin en düşük mali değeri ile hesaplansa bile her yıl bu ekmeklerle; 
100 yataklı 80 hastane
16 derslikli 500 okul
300 öğrenci kapasiteli 250 yurt yapılabilmekte.

Evet bu israfa dur denilebilmeli, denilebilmeli de…. Nasıl?

Bir kere suni kabartıcılar, katkı maddeleri ile yapılmış, pamuk gibi bembeyaz ultra rafine unlarla hazırlanmış ekmekler eski ekmeklere hiç benzemiyor. Onlar hızla kabarıp fos fos oldukları gibi de hızla bayatlayıp kaskatı kesiliyorlar. İsteseniz de, ısıtsanız da yenmiyor kayış gibi oluyorlar.

Üstelik bu ekmekler eskilerin bayat ekmek değerlendirme metotlarına da gelmiyorlar. Suyu görünce ya dağılıyorlar ya hamurlaşıyorlar. Sıcağı görünce de iyice sertleşiyorlar. Oysa eskiden gerçek ekşi maya ile yapılan ekmekler zaten uzun süre tazeliklerini korudukları için daha uzun yenilebiliyor, hatta iyice bayatladıklarında da rahatça kullanılabiliyor israf edilmiyorlardı.  Yani paralar ekmek olup çöpte yerini almıyordu.

Hani hepimizin Afyon’dan geçerken mutlaka yediğimiz ekmek kadayıfı var ya işte o kadayıfın kökeni taa Osmanlı İmparatorluğuna dayanır. Ordu seferdeyken, zafer kazanıldı mı askere moral olsun diye kuru ekmeklerin üstüne şerbet dökülüp verilirmiş. İşte bugün üstüne dondurma ya da kaymak koyarak, fıstıklı, cevizli, vişneli yediğimiz ekmek kadayıfı aslında çok basit bir tatlı. Ekmek üstüne şerbet ama her ekmekle maalesef olmuyor. Gerçek ekşi mayalı ve tam buğday unundan yapılmış, sıkı ağır ekmek olmalı, yani suyu görünce gevşeyip dağılmamalı.

Ben tarifimde Mayaköy tam buğday ekmeği olan Esmerim kullandım. Siz Mayaköy Karamla da yapabilirsiniz ama çavdarın tadı biraz farklı oluyor baştan uyarayım.

Malzemeler:

9-10 dilim Mayaköy Esmerim (tercihen bayatlamış hatta biraz kurumuş)

Karamel için 1 bardak toz şeker veya ½ bardak pekmez

1 çorba kaşığı tereyağı

Şerbeti için;

2 su bardağı toz şeker

4 su bardağı damacana suyu

3-4 damla limon suyu

Yapılışı;

İlk önce karar vermeniz gereken konu, geleneksel tadı olsun biraz ağır olsa da severim ben, diyerek karamelli mi yapacağınız? Yoksa ben tatlının hafifini severim hem daha kolay diyerek pekmezli olanı mı deneyeceğiniz?

Şayet karamelli olanı tercih ettiyseniz önce karameli hazırlamanız gerekiyor. Bunun için 1 su bardağı şekeri kısık ateşte eritin. Tatlı bir kahverengi olup eriyince içine 1 su bardağı ılık su dökün ve bir kaşık tereyağını ilave edip biraz daha kaynatın. Bırakın ılınsın.

Bu arada siz bir tepsi içine ekmeklerinizi hazırlayın. Ekmeklerin kenarlarını keskin bir bıçakla incecik kesin ama sakın atmayın. İsraf etmiyoruz. Onlarla da başka bir şey yapacağız. Bir sıra halinde tepsiye dizdiğimiz ekmekleri karamelle ıslatıp çekene kadar bekleyin. Çok fazla dökmeyin dibinde birazcık olsun yeter kalan olursa sonra şerbete eklersiniz.

Pekmezle yapacaksanız daha kolay yarım bardak pekmezin üzerine yarım bardak ılık su ilave ederek ekmekleri bununla ıslatıyoruz.

Ekmekleriniz sertliğine göre 1-2 saat içinde tamamen karamelini çekiyor, siz bu arada şerbetini hazırlayabilirsiniz. Şerbeti soğuk ya da soğuğa yakın ılıklıkta kullanacağız.

2 bardak toz şekeri 4 bardak su ile kaynatıp koyulaşınca limonunu ilave edin, artan karameliniz varsa ekleyip biraz daha kaynatın. Soğusun.

Karameli çeken ekmeklerinizin üstüne soğuk şerbetten 1-2 kepçe dökün. Fırınınızın sadece altını 180 dereceye ayarlayarak daha soğukken ekmekleri fırına koyun. Şerbeti çektikçe üstüne biraz daha ilave edin. Bu işlemi 2-3 kez yapın. Fırını kapatın ekmekler içinde kalsın şerbetten biraz daha ilave edip iyice soğuyana kadar fırında bekletin.

Şerbeti bol bol dökmeyin azar azar koyun çektikçe ilave edin. Bırakın bitmesin artanı sonra yine kullanırız. İyice soğuyunca üzerine bir iki kaşık daha şerbet koyup buzdolabına kaldırın. Bir gece beklerse tadı daha güzel oluyor.

Servis ederken bir dilim ekmek kadayıfı üstüne biraz kaymak ceviz koyup ikinci dilimi üstüne yerleştirip en üstüne tekrar kaymak ve ceviz koyarak ,iki kat yaparsanız daha güzel oluyor.

Bu arada ekmeklerin kenarlarını incecik kesmiştik ya onları da kıtır ekmek yapacağız.

Kıtır ekmekler:

Ekmek kenarlarını küp küp doğrayıp hazırlayın. Bu arada tavada zeytinyağını kızdırıp 2-3 diş sarımsağı içinde soteleyin. Ardından ekmeklerinizi atıp sotelemeye devam edin çıtır çıtır kızardıklarında üstlerine biberiye, kekik ve acı toz biber serpip biraz daha kavurun ve bir havlu kağıt üzerine çıkartın. Çorbalarınıza ayrı bir lezzet katacaktır.

Afiyet herkese olsun, kimse aç kalmasın.